• AMERIKAN DOLARI
    33,9818
    % 0,11
  • € EURO
    37,7251
    % -0,39
  • ALTIN (ONS)
    2.497,13
    % -0,76
  • ALTIN (TL/GR)
    2.726,78
    % -0,69
  • ÇEYREK ALTIN
    4.501,00
    % -0,22
  • 22 AYAR BILEZIK
    2.522,99
    % -0,41
  • BITCOIN/TL
    1847178,174
    % -2,91
  • BIST 100
    9.771,16
    % -1,67

Türkiye Ekonomisinde Yüksek Büyüme Döneminin Sonu ve Yeni Gelir Düzeyi

Türkiye Ekonomisinde Yüksek Büyüme Döneminin Sonu ve Yeni Gelir Düzeyi

2024 yılı Ağustos ayında açıklanan GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) verileri, Türkiye ekonomisindeki önemli değişiklikleri ve eğilimleri ortaya koyuyor. Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye’nin büyüme oranı, geçen yılın aynı dönemine göre %4.6’dan %2.5’e düştü. Bu makalede, Türkiye ekonomisindeki bu değişimin nedenleri, etkileri ve gelecekteki olası senaryoları detaylı bir şekilde ele alacağız.

Yüksek Büyümenin Sonu

16 Çeyreklik Dönemin En Düşük Büyüme Oranı

2024 yılı ikinci çeyreğinde görülen %2.5’lik büyüme oranı, son 16 çeyrekteki en düşük büyüme oranı olarak kaydedildi. Bu, Türkiye’nin 2020 yılının ikinci yarısında başlayan yüksek büyüme döneminin son bulduğunu ve ekonomik büyümenin önemli ölçüde yavaşladığını gösteriyor.

Yüksek Büyüme Döneminin Ortalaması

2020 yılının ikinci yarısından itibaren Türkiye ekonomisinde gözlemlenen yüksek büyüme döneminde, ortalama GSYH büyümesi %7.2 olarak gerçekleşti. Ancak, bu yüksek büyüme döneminin ardından, 4 yıl sonra büyüme oranı %2.5’e gerileyerek, bu dönemin üçte birine, uzun vadeli %5’lik ortalama büyümenin yarısına düşmüş durumda.

İlk Yarı Yıl Büyümesi ve Gelecek Tahminleri

2024 yılının ilk yarısında büyüme %3.8 olarak gerçekleşti. Yılın geri kalanında ise büyümenin %3.5’e gerilemesi bekleniyor. Enflasyonla mücadele stratejileri devam ederse, düşük büyüme oranının sürmesi muhtemel görünüyor. Bu durumda, Türkiye 2025 yılına kadar düşük büyüme dönemini sürdürecek ve yüksek büyüme dönemini geçici olarak kapatmış olacak.

Büyümenin Beklenenden Düşük Olmasının Nedeni

Ağustos ayında açıklanan GSYH verilerinde büyümenin beklenenden düşük çıkmasının sebeplerinden biri de Merkez Bankası’nın işaret ettiği köprü günlerinin etkisi oldu. İki bayram tatilinin aynı çeyreğe denk gelmesi ve hafta sonları ile birleştirilmesi, sanayi üretiminde %1.3’lük bir gerilemeye yol açtı. Bu durum, çeyreklik büyümenin %0.15-0.45 oranında aşağıya çekilmesine neden oldu. Köprü günleri olmasaydı, büyümenin %3’e yakın olabileceği belirtiliyor.

Kişi Başı Gelir ve Yüksek Gelirli Ülkeler Grubu

Kişi Başına Gelir Artışı

Dünkü verilerle Türkiye’nin GSYH’sı 1 trilyon 201 milyar 571 milyon dolara yükseldi. Yıl ortası itibariyle kişi başına gelir 14.038 dolara çıkarak, Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler grubuna soktu. Dünya Bankası’nın tanımına göre 14.005 doların üzerindeki gelirler “yüksek gelirli ülkeler” olarak sınıflandırılıyor.

Dolar Etkisi ve Ekonomik Denge

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu gelişmeyi 2026 yılında bekliyordu. Ancak, TL’nin değerlenmesi sayesinde Türkiye, yüksek gelirli ülkeler grubuna erken girdi. Dolarla ifade edilen GSYH rakamı 2023 sonunda 1.130 milyar dolardan yıl ortasında 1.202 milyar dolara yükseldi. Bu fark, 71.6 milyar dolarlık bir artış ve %6.3’lük bir büyüme anlamına geliyor. Ancak, sabit fiyatlarla Türkiye’nin reel büyümesi %3.8 ile bunun yarısına yaklaşabiliyor. Bu durum, dolarla ifade edilen zenginleşmenin, reel gelir artışını yansıtamadığını gösteriyor.

Bu Seviyede Kalıcı Olunabilir Mi ?

Gelir Dağılımı ve Enflasyon

Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesi, ülkedeki gelir dağılımındaki bozuklukları ve yüksek enflasyonu göz ardı etmemeli. Hane halkının büyük kısmının fakirleştiği ve alım gücünün düştüğü bir gerçek. Kura dayalı yüksek gelirli ülkeler grubunda görünmek, uluslararası arenada olumlu bir imaj çizebilir, ancak asıl önemlisi bu yeni ligde kalıcı olup olunamayacağıdır.

Gelecekteki İhtimaller

Eğer Türkiye, yatırım yapılabilir kredi notundaki sorunlardan ders çıkarır ve aynı hataları tekrarlamazsa, yüksek gelirli ülkeler grubundaki yerini koruyabilir. Ancak, mevcut ekonomik ve sosyal koşullar göz önüne alındığında, bu ihtimalin düşük olduğu belirtiliyor.

2024 yılı Ağustos ayında açıklanan ekonomik veriler, Türkiye’nin büyüme oranlarında önemli bir düşüş yaşadığını ve yüksek büyüme döneminin sona erdiğini gösteriyor. Eğitim ve sanayi gibi sektörlerde yaşanan fiyat artışları, büyüme oranlarının daha da düşmesine neden olabilir. Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesi, ekonomik başarı olarak değerlendirilebilir, ancak bu durumun sürdürülebilirliği ve kalıcılığı, ülkenin ekonomik ve sosyal politikalarına bağlı olarak şekillenecek.